top of page

OBEZİTE’DE TIBBİ BESLENME (DİYET) TEDAVİSİ

OBEZİTE’DE TIBBİ BESLENME (DİYET) TEDAVİSİ:

Tıbbi beslenme tedavisi bireyin yaşı, cinsiyeti, sağlık durumu, beslenme alışkanlıkları, sosyo-ekonomik durumu, fiziksel aktivite durumu vb. birçok faktör göz önünde bulundurularak bireye özel olarak planlanmalıdır. Obez bireylere yapılacak olan beslenme programı yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri esas alınarak planlanmalıdır.


ENERJİZayıflamak için önerilen beslenme programlarında ilke bireyin günlük aldığı enerjinin, harcadığı enerjiden az olmasını sağlamaktır.  Bunu sağlarken bireye bazal metabolizma için harcadığı enerji miktarından daha azı verilmemelidir. Alınan enerjinin azlığı oranında bazal metabolizma hızı da azalır. Bireyin günlük enerji alımı, haftada 0,5-1 kg ağırlık kaybını hedefleyecek şekilde olmalıdır. Bu düzey bireyin günlük alması gereken enerjiden 500-1000 kkal’lik azaltma ile sağlanabilir. Sağlıklı zayıflamayı sağlamak için enerji ve besin ögeleri gereksinimine uygun bir şekilde birey uzun sürede zayıflatılmalıdır. Kısa sürede hızlı ağırlık kaybına neden olan çok düşük enerji içeren beslenme programlarından kaçınılmalıdır.


KARBONHİDRAT: Diyette karbonhidrat kaynağı olarak şeker gibi basit karbonhidrat içeren besinlerin tüketimi günlük enerjinin %10’unu geçmemeli, kuru baklagiller, tam tahıl ürünleri, bulgur vb. kompleks karbonhidrat içeren besinlerin tüketimi artırılmalıdır.  Karbonhidrat içeren özellikle posa bakımından zengin besinlerin tokluk hissi oluşturarak enerji alımını kontrol ettiği ve obezitenin gelişmesindeki riski azalttığı bilinmektedir. Diyetle gelen enerjinin karbonhidrat miktarı toplamda %50-60 arasında olmalıdır.


PROTEİN: Diyet proteininin protein kalitesi yüksek olan hayvansal kaynaklı proteinlerden gelmesi sağlanmalıdır. Tüketilecek besinlerden özellikle et ve tavuk ürünlerinin yağsız kısımları tüketilmelidir. Proteinlerin yeterli miktarda alınması tokluk hissi sağlamaları, yağsız vücut kütlesinin korunması doku yapımındaki olumlu etkileri nedeniyle önemlidir. Bu yüzden diyetten gelen enerjinin %15-20’si proteinlerden oluşmalıdır.


YAĞ: yağların bireyde tokluk hissinin sağlanması, lezzet alma, zayıflama için önerilen beslenme programının birey tarafından kabullenmesi ve sürekliliği açısından günlük enerjinin yağlardan gelen oranının %25-30 sınırlandırılması önemlidir. Buna ek olarak yağda eriyen A,D,E ve K vitaminlerinin vücutta kullanımı açısından diyetin yağ içeriği çok azaltılmamalı, oran %20’den aşağı düşürülmemelidir. Diyette yağ miktarının yanında yağın türüde önemli bir faktördür. Diyette doymuş yağ asidinden gelen oranı doymamış yağ asitlerine göze az olmalıdır. Trans yağ tüketimi nerdeyse hiç tüketilmemelidir.


POSA (LİF): Diyet posası kronik hastalıkların birçoğunda etkili olduğu kadar vücut ağırlığı denetiminde de etkindir. Posa, iğneme süresinin uzun olması sebebiyle yemek yeme zamanını uzatır, hacmine karşılık düşük enerji içermesinden dolayı eneji alımını azaltması, barsak hareketlerini ve dışkı hacmini artırarak konstipasyonu önlemesi, insülin düzeyini çok fazla yükseltmemesi gibi birçok nedenden dolayı beslenme programının uygulanmasında önemli bir öğeyi oluşturmaktadır. Sağlıklı zayıflama programında 14 g/1000 kkal (25-35 g/gün) günlük alınması gereken posa miktarıdır. Kurubaklagil tüketimi haftada en az 2 kez olacak şekilde planlanmalıdır. Sebzeler, meyveler, kuru baklagiller, tam tahıl ürünleri, kepekli un ve kepekli ürünler önerilen bir diğer posa kaynaklarındandır.


SIVI TÜKETİMİ: bireyin vücut sıvı dengesinin korunması besinlerin sindirim, emilim, faaliyetlerinin sürdürülmesi, metabolizma sonucu oluşan zararlı maddelerin taşınması ve atılması, vücut ısı denetiminin sağlanması gibi nedenlerden dolayı günlük sıvı gereksiniminin karşılanması önemlidir. Bu nedenle yetişkin bireyler günlük en az 2-2.5 litre sıvı tüketmelidirler. Ancak sıvı tüketme amacıyla şeker içeren hazır meyve suları, gazlı içecekler vb. içeceklerden kaçınılmalıdır.


TUZ: Aşırı tuz tüketimi kardiyovasküler hastalıklar, böbrek hastalıkları, hipertansiyon gibi birçok hastalığın oluşmasında bir faktördür. Bu tür hastalıkları ve ödemi bulunan obez bireylerin beslenme programlarında tuz kısıtlamasına gidilmelidir.


ÖĞÜN DÜZENİ: Beslenme programında planlanan öğünlere uyulmalı kesinlikle öğün atlanmamalıdır. Öğünlerde besin çeşitliliğine, ara öğünlerde sebze, meyve, süt ve ayran gibi enerji içeriği düşük besinlere yer verilmelidir. Sık aralıklarla beslenme fazla yemeyi önler, acıkmayı geciktirir ve bir sonraki öğünde besin alımını azaltır.

 
 
 

Comments


bottom of page